Çarşamba , 25 Aralık 2024
Home / Güncel / MARAŞ KATLİAMI

MARAŞ KATLİAMI

‘’Derin devlet’’in maşaları yobaz ve ‘’ülkücü’’lerin tertipleyip kotardıkları Maraş katliamının üzerinden 39 yıl geçti. Karnı deşilerek rahmindeki bebeğiyle katledilen kadınların, kafatası parçalanan ihtiyarların, vahşice öldürülen çocukların tek suçları solcu ya da Alevi olmaktı; katilleri arasında her gün selamlaştıkları, birbirlerinin külüne muhtaç oldukları kapı komşuları da vardı.

Katledilenlerin ah-ı figanları havada, cenazeleri topluca atıldıkları meçhul bir çukurda kaldı. ‘’Kahraman’’ Maraş’ın, ‘’Kanlı Maraş’’ imajını taşımaması için kurbanlar anısına bir anıt mezar bile yapılmadı. Katliamın peşinden Maraş Alevileri kenti terk etti, kırsal kesim boşaldı, Avrupa’ya Maraşlı mülteci akını sökün etti. Yerlerini terk edenlerin evleri, arazileri Maraş’ın gerici, yobaz kodamanlarına kaldı. Maraş, başta tekstil endüstrisi olmak üzere, yeni bir burjuva sınıfının doğuşuna tanık oldu. Maraş katliamı bahanesiyle Kürdistan’ın tümüne, Türkiye’nin başta büyük sanayi şehirleri olmak üzere, devrimci toplumsal hareketin güçlü olduğu tüm illerine uygulanan sıkıyönetim ile 12 Eylül askeri faşist darbesinin yolu döşendi.

Maraş katliamının sanıklarının hepsi teker teker salıverildiler. Baş sanıklardan Ökkeş Kenger, soyadını değiştirip Şendiller yaptı ve AKP’nin önceki hali Refah Partisi’nin milletvekilliğini yaptı. Tıpkı Sivas katliamı sanıklarının avukatlarının AKP’de yönetici, vekil, belediye başkanı olması gibi…

Maraş katliamına katılan gerici, yobaz ve ırkçıların ellerinde balta, bıçak, keser, çekiç gibi iş aletleri, av tüfekleri vardı; elebaşıları organize edilmiş tabanca ve otomatik silahlarla öldürürken; galeyana getirilmiş güruhlar, ellerindeki barışçıl aletleri öldürücü silah haline getirmişlerdi. Hiçbir şeyi olmayanlar taş, tuğla, odun bulup kullanıyordu.

O zamanın ülkücü, yobaz, serseri ve başıbozuk katilleri zamanla TC devletinin resmi polis ve özel harekat birliklerinin, illegal Jitem vb. örgütlerinin ve nihayet şimdiki iktidar partisi AKP’nin oluşturduğu çok sayıda özel ordunun elemanları haline getirilip, maaşa bağlandılar. TC devletini tamamen ele geçiren ve iktidarı seçimlerle, demokratik ve barışçıl yollarla başkasına bırakmaktansa ‘’ezer geçeriz’’ diyebilecek kadar gözünü kan ve hırs bürümüş olan ‘’Yeni Türkiye’’nin hakimleri hesabı sorulmamış Maraş katliamının daha katmerlilerini 15 yıllık iktidarları altında gerçekleştirdiler. Roboski’nin hesabını ödemeyenler Suruç, Ankara katliamlarına yeşil ışık yaktılar, Sur, Cizre ve daha onlarca şehri yerle bir edip yüzlerce Kürt gencini apartman bodrumlarında topluca katl ettiler. Katlettikleri kadınları soyup çıplak bedenlerini teşhir ettiler, boyunlarına ip geçirdikleri gençlerin cenazelerini tankların peşinden sürüklediler…

Hesabı sorulmayan her bir katliam bir sonrakini yapacaklara cüret verdi. Maraş katliamından ilham alanlar Sivas Madımak’ta Alevileri diri diri yaktılar… Bu faşist ve yobazlar takımının militan katilleri mahkemelerde kendilerini ‘’devlet güvenlik güçlerine yardım eden vatanseverler’’ olarak savundular. Ve çoktandır bunlar artık ‘’devletin yardımcı kuvvetleri’’ değil; doğrudan devlet elemanlarılar. Cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlar, AKP ve MHP milletvekillerinin tümü, ordu, polis, adli ve idari bürokrasinin neredeyse tamamı bunlardan oluşuyor.

Sokaklar gün geçtikçe Medine, Kahire, Tahran, Kabil sokaklarından daha kara, daha tek tip hale geliyor.

Hırsızlar kapıcı, şakiler hükümdar, katiller yargıç, caniler polis ve jandarma, efsuncular imam ve müezzindir artık. Sayıları okuldan, hastahaneden, fabrikadan daha hızlı çoğalan camilerin minareleri, ‘’din düşmanlarına karşı müminleri kıyama ve cihada’’ çağıracak; ezan ve sela sesleriyle yeni Maraş katliamlarına çağrı yapacak tellal kuleleridir artık. ‘’Minareleri süngü yapacağız’’ diyenler dediklerini yaptılar. ‘’Kan akacak, oluk oluk kan akacak’’ diyenler oluk oluk kan akıttılar. ‘’Çocuk da olsa, kadın da olsa gereği yapılır’’ diyenler gözlerini kırpmadan kadın ve çocukların katline ferman çıkardılar.

Erdoğanıyla, Bahçelisiyle ve devasa şebekenin öteki üyeleriyle TC devletini geri dönüşsüz biçimde tamamen zaptetmiş ve onu kendi meşreplerine göre yeniden yapılandırmış olan bu tayfa ele geçirdiği iktidar ve nimetleri kolay kolay bırakmayacağını defalarca haykırdı; pratikte ispatladı. İşine gelmeyen 5 Haziran 2015 seçim sonuçlarını bir çırpıda çöpe atmadılar mı? Hemen ardından gündeme aldıkları 1 Kasım seçimlerini kazanmak için Suruç’ta, Ankara’da kendi kuklalarına bombalar patlattırıp yüzlerce insanın kanına girmediler mi?

Yeni Maraşlar, yeni Madımaklar, yeni Roboskiler, Suruçlar, Sur ve Cizreler ve daha sayısız katliamlar olmaması için bu katiller ve hırsızlar sürüsü alaşağı edilmelidir. Bunlar ve tüm suç ortakları halk mahkemelerinde hesap vermeli, hak ettikleri cezalara çarptırılmalıdır. AKP, MHP vb. gibi faşist partiler, bunlarla paralel gençlik, kadın vs. örgütleri kapatılmalı, özel harekat timleri, Asayiş Kolordusu, Jitem, MİT ve daha bir sürü gizli ya da açık cinayet ve zulüm örgütü dağıtılmalıdır.

Diğer Başlıklar

DEVRİMCİ KİŞİLİK SORUNLARI (6) Hamit BALDEMİR

DEVRİMCİ KİŞİLİK SORUNLARI (6) Biraz daha bunu ayrıntılandırmak gerekirse; Türkiye`de işbirlikçi çarpık tekelci kapitalizmin gelişmesi …

DEVRİMCİ KİŞİLİK SORUNLARI (5) Hamit BALDEMİR

DEVRİMCİ KİŞİLİK SORUNLARI (5) Hamit BALDEMİR Kürdistan Bağımsız olmadan Demokratik Türkiye Mümkün Değildir Bizim ülkemiz …

DEVRİMCİ KİŞİLİK SORUNLARI! Hamit BALDEMİR

DEVRİMCİ KİŞİLİK SORUNLARI (4) Dünya devrimci hareketin ve reel sosyalizmin deneyimi gösteriyor ki, böyle kısa …

DEVRİMCİ KİŞİLİK SORUNLARI (3)

DEVRİMCİ KİŞİLİK SORUNLARI (3) Proletaryanın Devrimciliği ve Komünist Parti Koşulu Proletaryanın, toplumsal üretimdeki yer ve …