8 Mart kadınların eşitsizliğe, sömürüye, uzun ve kötü çalışma koşullarına karşı greve giderek mücadele ettiği tarihe düşülen nottur, simgedir.. İşçi ve emekçi kadınların amansız mücadeleler içerisinde hak eşitliğini, yaşam hakkını korumak olarak büyüttüğü mücadele günüdür.
New York’lu kadınların yaktıkları mücadele ateşi bugün dünyada direnen tüm kadınların ellerinde ışıldıyor. Dün kapitalizme ve faşizme karşı direnen kadınlar, Kobane’den, Petrograd’dan, Madrid’den tüm dünyaya, yıldızlaşan kadın devriminin muştusunu taşıdı. Bugün Efrin’li kadınların yaşamın öz savunmasında parıldamaya devam ediyor. Direnen kadınların yılmayan mücadele azimleri asla teslim olmadı.
Halkların eşitliği, işçi ve emekçilerin sömürüsüz bir dünyayı inşa edebilmesi mücadelesi, bugün kadınların isyanını da kucaklamak zorundadır. Sömürü ve şiddete karşı tüm dünya kadınları 8 Mart gününde greve hazırlanıyor. Eşitlik ve özgürlük mücadelemizin özgücünü ve iradesini kuşanan Kürt, Ermeni, Türk, Abhaz, Laz, Arap, Çerkes, Alevi, Ezidi, Süni kadınlar olarak; faşist AKP-Erdoğan iktidarının tüm katliamlarına, baskı ve şiddetine karşı ortak bir kadın iradesi büyütmek için grev silahımıza sarılalım! Efrin’de faşist AKP-Erdoğan diktatörlüğünün işgal saldırılarına karşı Efrin’li kadınların direnişine, yaşadığımız ülkelerde bir soluk olmak için onlar gibi tutundukları öz savunma silahına, grev silahımızla eşlik edelim. New York’tan Efrin’e direniş geleneğini, kadınların büyüyen öfkesini, bizi hedef alan, tüm saldırılara karşı, barikat barikat çoğaltalım!
Çünkü; Şiddete karşı direniş her yerde!
Dünyanın her yerinde kadınlar baskıya, şiddete, sömürüye, katledilmeye devam ediliyor. Tam bir cins kırımı biçiminde sürdürülen bu savaşa, dünya kadınları olarak karşı çıkmalıyız. Kadınlara dayatılan sömürü ve şiddet yaşadığımız Avrupa topraklarında da her geçen gün artıyor. Kadın bedeni üzerinden tahakküm kurmayı amaçlayan politikalar, sıklıkla gündemimiz olmayı sürdürüyor. Kürtaj hakkı fiilen engellenmeye çalışılıyor. Kadınlar katlediliyorken, devlet ya da hükümetler sessizliklerini erkek egemenliğinin bekası için koruyorlar. Kadınların ağır bedeller ödeyerek elde ettiği, bugünkü mevcut haklarımız bir bir ellerimizden alınıyor. Başta Fransa ve Almanya olmak üzere, çıkartılan iş yasaları ile, kadın emeği hiçleştirilmeye çalışılırken, güvencesiz çalışma koşulları en fazla işçi kadınlara dayatılıyor.
Türkiye ve Kürdistan’da kadınların büyük mücadeleler sonucu elde ettikleri hakların bir çoğu ellerinde alındı. Üstelik kadınların örgütlü mücadele alanları mühürlendi, kapatıldı. Örgütsüzleştirilme saldırıları altında, öncü kadınları tutuklama saldırıları ya da yaşam alanlarından sürülerek etkisizleştirilmesi sağlandı. Katliam ve saldırılar ile soluğu kesilmeye çalışılan Kürt kadınları, savaş ortamının tüm acıları ile yüz yüze bırakıldı. AKP faşizmi kadınlara savaş ilan etti!
Faşist zulüm diktatörlüğü OHAL’de, anayasada ve hayata geçirmeyi planladıkları tüm politikalarında toplumun erkek egemen yapısını, cinsiyetçi önceliklerini baştan aşağı dönüştürmeyi hedefliyor. Bunun için, kadınların iradesini gasp edecek hiç bir uygulamayı kabul etmeyeceğiz!
8 Mart isyan, direniş ve grev çağrısıdır!
Kapitalist erkek egemen sistemin, kadını ezen, sömüren, şiddeti reva gören tüm uygulamalarına son vermek için direnmeye devam edeceğiz! Cinsiyetçi politiklar ile savaş sürdüren güçlere, diktatörlüklere karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Kadınların grev ve direnişlerle acılarını ve öfkelerini kuşanarak bir isyana dönüştüreceği 8 Mart’ta baskı ve şiddete, kadını iradesizleştiren, yok sayan tüm politikalara, karşı sokakta olacağız!
8 Mart’ı grev ve direnişle alanlarda büyüten kadın isyanına selam olsun!
Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
Faşizme, ırkçılığa, diktatörlüğe ve kadına yönelik şiddete son!
Halkların Demokratik Kongresi – Avrupa (HDK-A) Kadın Meclisi Girişimi