İbrahim Kaypakkaya’yı ve ‘Dörtler’i saygıyla anıyoruz
18 Mayıs devrimci tutsakları kişiliksizleştirme ve teslim alma yolunda en vahşi işkenceleri uygulayan TC devletinin teslimiyet dayatmalarına karşı kendini yakan Ferhat Kurtay, Necmi Öner, Mahmut Zengin ve Eşref Anyık’ın 1982’de; halklarımızın önderlerinden İBO’nun 1973’te Diyarbakır Cezaevi’nde şehit olduğu tarihtir. Bugün 1982’de şehit olan ‘Dörtler’in şehadetlerinin 36’ncı; 18 Mayıs 1973’te Diyarbakır Cezaevi’nde işkenceyle öldürülen TKP – ML / TiKKO’nun kurucusu ve önderi olduğu kadar Kürdistan ve Türkiye devrimci hareketinin de önderlerinden olan İbrahim Kaypakkaya’nın şehadetinin 45’inci yılıdır. Hem İBO yoldaşın hem de ”Dörtler”in Diyarbakır zindanındaki işkenceler nedeniyle şehit düşmesi tesadüf değildir. Onlar ihanet ve teslimiyeti değil; direnmeyi seçtikleri için ağır işkenceler altında katledildiler.
İbrahim Kaypakkaya, işkencede ser verip sır vermeyendir. Kemalizmden kopuşun adıdır. İBO, faşist düzeni yıkmak için silahlı mücadeleye yöneldiğinde yönünü Kürdistan’a dönmüştür. İBO, başta DOĞU Perinçek, Cengiz Çandar, Şahin Alpay gibi şimdi hepsi de MİT – devlet – hükümet – sermaye adamları oldukları artık kesin olan tiplerin sahte devrimciliklerini kısa sürede farketmiş; tümünün ortak noktasının TÜRKİYENİN BÖLÜNMEZ BİRLİĞİ, KÜRDİSTANIN HÜR VE MÜSTAKİL OLMA HAKKINI RED VE KEMALİST İDEOLOJİ olduğunu kavramıştı. Onlardan çabucak koptu ve kendi örgütünü kurdu; Kürdistan dağlarına yöneldi, Türk devlet güçleriyle elde silah çarpıştı, yaralı yakalandı, ağır işkencelerden geçirildi, tek sır, tek iğne vermedi ve Kürdistandaki Türk zindanlarında şehit oldu. Şehidimizdir. Kürdistan şehididir. Anısı ebediyen yaşayacaktır.
Onun bize bıraktığı ruh direniş ruhudur. Onurla taşıdık, taşımaya çalıştık.
‘Dörtler’, İBO yoldaşın direniş yolunda ölüme yürüdüler. Düşmana boyun eğmeyi, teslim olmayı reddettiler.
‘Dörtler’in, 18 Mayıs 1982’de kendilerini yakarken bıraktıkları not yolumuzu aydınlatıyor. Onlar faşizmin karanlık zindanlarında bizlere şu direktifi bıraktılar:
“Bu eylem mutlaka halka ulaştırılmalı. Eylem, Mazlum arkadaşın eyleminin devamıdır. Eylem doğru anlaşılmalı. İhanet, teslimiyet ve baskılara karşı konulan bir eylemdir.”
Onları unutmayacağız. Mücadelemizde yaşatacağız.
Almanya’da İ. Kaypakkaya’yı Anma Etkinliği’nde okunan KKP mesajı