Denge Kürdistan Denge Kürdistan
İlgili Başlıklar
Boĝaz’ın Sırtlarında Tutuklu bir Üniversite
Polis şefi SS i aradı; ” sayın bakanım SS Boĝaziçi üniversitesi öğrencileri; „kayyum rektör istemiyoruz“ diye ayaklandı!”. SS; “Su sıkın!” Emir uygulandı. Su sıktılar fayda etmedi…Polis şefi, tekrar SS in telefonunu çaldırdı. SS kızgın; “ne var gene? Ben şu an Alattin abinle yemekteyim. İkide bir beni rahatsız etmeyin”. Polis şefi kekeleyerek; “özür dilerim sayın SS bakanım, su sıktık ama dağılmadılar”. SS sinirli bir tonla; “Gaz sıkın, cop kullanın, tutuklayın elabaşılarını, daĝıtın ve beni bir daha rahatsız etmeyin. Ha, çimrilik yapmayın. Gazıın doğlar olanını, su sıkıntısına rağmen suyuda bol bol bol kullanın. Neticede itibardan tassaruf olmaz. Biz biraz meşgulüz, şu 5 ton kokain ile yakalanan gemi meselesini konuşuyoruz Alattin ile… zaten canım sıkkın“. Polis şefi arka arkaya emirlerini sıraladı. “Biber gazı sıkın, cop kullanın, elabaşlarını tutuklayın!”. Emirler derhal uygulandı. Söylenenlerin hepisi birer birer yapıldı… Öĝrenciler daĝılacaĝına daha da çoĝalmaya başladılar… Yetmezmiş gibi, öĝretim görevlileri, profösörler ve hatta kantin çalışanlarıda eyleme katılmaya başladılar…
Polis şefi tedirgin ve şaşkın. SS‘i arayamaz… Son bir çare sarayın kalın kalın surlarının arkasında, ince hesalar yapan İbrahim Kalın‘ı arayaıp, Reise durumu anlatmasını ve emirlerini iletmesini rica etti…
Reis, o anda Kolin İnşaat sahibi, meşhur beşliden Mehmet Cengiz ile çok önemli bir toplantıdaydı ve sıkı bir pazarlık yürütüyordu. Son ihaleden daĝıtılacak paylar meselesi vardı masada. İ.Kalın, biraz çekingence kapıyı tık9lattı. Reis ve misafiri hemen masayı toparlayıp, pay listesini masa altı ettiler, bilgi sayarlarını kapattılar ve reis o devletlulara özgü bir ses tonuyla; “ne var?” diye gürledi. İbrahim Kalın, kapının ince aralıĝından kafasını içeriye uzatarak; “efendim, polis şefi aradı. Boĝaziçi üniversitesi Geziye çıkmış, yani ayaklanmış… içişleri bakanına ulaşılamıyormuş. O yüzden polis şefi sizin emirlerinizi bekliyor. “Su, Gaz, Cop ve elebaşların tutuklanması” dedi reis. Hepsi yapılmış efendim. Ama faydası olmamış”.
Reis’in canı sıkıldı. Ayaklanan Boĝaziçi ünüversitesi öğrencilerine deĝil ama. SS‘i düşündü. içinden; “Kimbilir benim arkamdan ne işler çeviriyor bu herif.” diye düşündü. Aslında, alanları paylaşmışlardı… İhaleler Reis ve çevresinin, yani sarayın, Uyuşturucu, mafya alanı küçük ortak ve SS grubunun, Rojava, Libya, Azerbeycan, Güney ve Kuzey Kürdistan Ergenekon ve MİT’in kontrolüne verilmişti. Fakat o, tek adamdı ve herşeyin kendi denetiminde olmasını istiyordu.. Cengiz’den alacaklarına konsantre olmalıydı; sırası deĝildi şimdi bunları düşünmenin. „İyiki de şu milli piyango işini Demirörene verdik“ diye geçirdi içinden. Demirören sözünü tutmuş büyük ikramiyeyi varlık fonuna devredecek şekilde ayarlamıştı. En azından saray’ın 3 aylık giderleri böylece garantiya alınmıştı. Sonrasına da Allah kerim… Sonra, eskiden söylenmiş bir söz geldi aklına. Bir zamanlar gene saĝcı bir politikacı söylemişti galiba. “Öĝrenciler olmasa üniversiteleri yönetmek çok kolay olurdu!”… Tam böyle miydi?! Düşünecek.zamanı yoktu. Daha damatların ve Bilal‘in ticari işleri ile ilgili aile toplantısı vardı… sonra da pelikan ve Fahrettin Altun’la gündem oluşturma brifingi… Şu, ,”Türkiye en büyük terörist devlettir” deyen Ömer Çelik’lede dilinin sürtünmesi, pardon sürçemesini bir haletmeyi de bugüne.planlamıştı…
O arada İ. Kalını ve Boĝaziçi üniverstesini unutmuştu! Boş gözlerle promter ararken, kapının ince aralıĝında dikilen Kalın‘ı tekrar gördü ve irkildi; “Sen, sen ne ist…”cümlesini bitiremeden, İbrahim Kalın; ” efendim Boĝaziçi üniversitesi”‘dediĝi anda yeniden toparlandı ve boĝazını temizleyerek devletlulara özgün bir sesle; “derdest edin!”. Kalın‘ın anlamamış yüz ifadesini görünce, Osmanlı sultanı deĝil Türkiye Cumhuriyetinin reisi olduĝu aklına geldi ve düzelterek; “yani tutuklayın!” dedi. “Kimi tutuklasınlar efendim?” Masada oturan Cengiz e baktı, saate baktı… zamanı yoktu uzun uzun düşünmeye. ” Kimi olacak?! tabi ki Üniversiteyi ve derhal!”. İbrahim Kalın şaşkın… Mecburen telefonda kendisini bekleyen polis şefine emri aktarması gerekiyordu ve aktardı. “Reisimizin emridir. Boĝaziçi üniversitesini derhal tutuklayın!”.
Ve böylece tarihte bir ilki daha başarmayı Allah yüce Türk milletine nasip eylemişti… 2020 de Ayasofya özgürleştirilmişti şimdi de Allahın lutfu ile Üniverstenin kapısına kelepçe vuruldu!
Boĝaziçi üniversitesi tutuklanmıştı…
Necati Güler
Kaynak: Necati Güler’in fecabook sayfasından alınmıştır
#Direnboğaziçi
