Partiya Komunista Kurdistan (KKP) Merkez Komitesi 18/20 Şubat’ta yapılan Münih Güvenlik Konferansında sömürgeci TC devleti Savunma bakanı, IKYB Başkanı Neçirwan Barzani ile yapılan görüşme ile ilgili Halkımıza yayınlamış olduğu basın açıklamasını yayınlıyoruz.
İŞGALCİ VE SÖMÜRGECİ GÜÇLER İLE İŞBİRLİĞİNE HAYIR !
18/20 Şubat‘ta Almanya da „Münih Güvenlik Konferansı“ yapıldı. Toplantıya katılan Güney Kürdistan Bölgesel Yönetimi (GKBY) başkanı Neçirwan Barzani ve Mesrur Barzani TC. Savunma bakanı Hulusi Akar ile bir görüşme yaptılar. Görüşme sonrasında TC savunma bakanı Halkımız ve Ulusumuz aleyhine ağır ithamlarda bulundu. Akar’ın açıklamaları Kürdistani Parti, kurum ve kişiler nezdinde yeterli tepkiyi görmedi. Partiya Komünist a Kurdistan (KKP) olarak, bu görüşmeye dair görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.
Konferans çerçevesinde yapıldığı söylenen görüşmenin içeriği hakkında Güney Kürdistan Federe Devleti yöneticileri tarafından herhangi bir açıklama yapılmadı. Fakat, TC Savunma bakanı Akar basına, görüşmenin içeriğine dair önemli ipuçları veren açıklamalarda bulundu.
Hulusi Akar Münih’te konferans çerçevesinde yapılan görüşmeler hakkında gelen soruyu, tam bir sömürgeci edasıyla şöyle yanıtladı:
“… sınırlarımızın, halkımızın, ülkemizin güvenliğini sağlamak için en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bizim herhangi bir şekilde orada (Güney Kürdistan kasdediliyor) operasyon yapmamız komşularımıza saygısızlık değil. Biz bilakis oraya yardımcı olmak istiyoruz. Bir an önce oralarda nizamı, intizamı, sükuneti, barışı bozan bu terör unsurlarının ayıklanmasına gayret gösteriyoruz. Bu manada hem Dışişleri Bakanı Hüseyin, IKBY Başkanı Neçirwan Barzani hem de IKBY Başbakanı Mesrur Barzani ile yaptığımız görüşmelerde de bu konuda hepimiz mutabıkız.
Teröre karşı mücadele ve bundan bir an önce kurtulma konusunda hepimiz mutabıkız. Ben kendilerine çok açık ve net bir şekilde şunu ifade ettim: ’40 yıldan beri mücadele ediyoruz. Artık bundan bir an önce kurtulmamız gerekiyor. Bunun için de terörist neredeyse hedefimiz orası’ ilkemizi kendilerine hatırlattık.
Ayrıca yaptığımız bütün operasyonlarda masum halka, tarihi, dini, kültürel yapılara, çevreye zarar verilmemesi için elimizden gelen her türlü gayreti hem planlama hem icra safhasında gösterdiğimizi de bir kez daha paylaşma fırsatı bulduk.”
Sorulan soruya verilen cevabın tamamını aktardık. Bu uzun alıntıyı hem açık ve anlaşılır olmak için, hem de herkesin tahmin edeceği tarafgirliğin önünü kesmek için yaptık. Çünkü „ama“larla başlayan itirazların olacağını biliyoruz. Verilen cevap gayet açık. „Terörist“ denilenler yalnızca PKK gerillaları değildir. TC’nin tüm halkımıza, onun tüm örgütlerine “ terörist, eşkıya, şaki “ muamelesi yaptığını herkese hatırlatmak zorundayız. Akar’ın “imha edeceğiz” söylemine Münih’te itiraz edilmemiştir. Zira itiraz edilse iddi, ortaya çıkıp, „hayır biz karşı çıktık“ denilirdi ve buda, basına ve kamuoyuna mutlaka yansırdı.
Partiya Komünist a Kurdistan (KKP) olarak bu görüşmenin kendisini, sömürgeci bakanın ağzından kamuoyuna yansıyan imhacı, katliamcı ve tehdikar politik tutumu asla kabul etmiyoruz. Kınıyoruz ve protesto ediyoruz. Federe Devlet yöneticilerinin bu tehditler karşısında sesiz kalmalarını da kardeşlik hukukuna aykırı buluyor ve kabul etmiyoruz.
Güney Kürdistan Devlet Başkanı ve Başbakanı‘nın söz konusu görüşmesi, TC‘nin Güney Kürdistan‘ın Maxmur ve Şengal bölgelerine yönelik hava saldırısının hemen sonrasındadır. Bu saldırılardan birinci dereceden sorumlu bir kişi ile böylesi içerikte bir görüşme yapılması ayrı bir garabettir. Akar’ın üstenci, tehditkar açıklamasına rağmen Dünya basını önünde verilen görüntü diplomatik teammüllerin ötesindedir. TC; „bizim kürtlerle bir sorunumuz yoktur. Biz teröre karşı mücadele ediyoruz“ demogojik tezini Güneyli yöneticiler şahsında meşrulaştırmak istemektedir. Hava saldırısı sonucu hayatını kaybeden sivil kardeşlerimizin anısına saygısızlıktır. Sömürgeci TC Devlet‘inin, „son teröristi yok edene kadar“ söylemini onaylamaktır. Yeni bir Bırakujiye istemeden de olsa davettiye çıkarmaktır. Hatırlatırız: Düşmanla işbirliğinden hep zarar gördük. Hatırlatırız: Bu tavır, sayın Mesut Barzani‘nin, „Biz bırakujiyi haram kıldık“ sözünü çiğnemektir.
Partiya Komünist a Kurdistan (KKP) olarak, Kürdistani hiçbir gücün kardeşleri aleyhine herhangi bir sömürgeci devletle ekonomik, siyasi ve askeri işbirliklerine girmesini ilkesel olarak doğru bulmuyoruz.
Kamuoyunun bilgisine sunarız.
Partiya Komünist a Kurdistan (KKP)
Merkez Komitesi
22 Şubat 2022