Cumartesi , 21 Aralık 2024
Home / anasayfa / SÖMÜRGECİ DEVLETİN BASKISI ALTINDA YOKSUL KÜRT ALEViLERiNiN ÇIĞLIĞI! Serhat ÇETiNKAYA

SÖMÜRGECİ DEVLETİN BASKISI ALTINDA YOKSUL KÜRT ALEViLERiNiN ÇIĞLIĞI! Serhat ÇETiNKAYA

Sömürgeci Devletin baskısı altında yoksul Kürt Alevilerinin çığlığı! Serhat Çetinkaya

Her tarihi sürecin kendine özgü bir dönüm noktası mutlak vardır. Bu tür dönüm noktaları tarihi süreçlerin önemli kavşaklarıdır. Tarihi kavşakların veya dönüm noktalarının insanların belleklerinde oluşturduğu havza gelecekte insanın vicdanının karakterinin şekillenmesinde belirgin bir rol oynar. Lakin zamanın ilerleyişinde ve somut süreçlerinin içerisinde bu vicdani, ahlaki şekileniş bir biçimiyle kendisini davranışlarda daha da somutlaştırıyor. İnsan, kaçınılmaz olarak buna göre ahlaki, vicdani tavrını sergiler. Yaşanan olay ve olgular karşısında zaman zaman zalimin zulmüne ortak olan yığınların olduğunu tarih çokça yazmıştır ve yazmaya devam ediyor. insanlık tarihi açısından bu ne ilk ve ne de sonuncusudur.

İnsanlık kendi tarihi sürecinde bugüne gelinceye kadar çok büyük bedeller ödemiştir. İnsanın bellek havzası çok eski bir sürecin güçlü, örgütlü kurumlarının bilince çıkardığı temel bir gerçeklik esasına dayanır. Bu  esasın şekilenişinde ahlaki, vicdani emek bulunmaktadır, ancak öyle kolay da olmuyor. Çünkü olay ve olguların bir bütünlük içinde iyi süzgeçlenmesini öngörüyor. Bu gerçeklik hukukun alt yapısını da şekillendirmiş ve bugünün düzeyine taşımıştır. Aslında bu cezasızlığın veya cezanın hukuki olarak verilmesinin “Nietsche soykütüğü” kitabında da vicdani ahlaki bir duruma dayandırıyor. Dolaysıyla sebep ve sonuç ilişkisi bağlamında da bunu bir bütünlük içinde çözümlüyor. Nitekim bunun toplumda da ciddi bir caydırıcılık rolünün olduğunu örnekleriyle yüzyıl öncesinden anlatıla gelmiştir.

Nitekim çağımız uzay ve teknoloji çağı, dünyanın daha da küçüldüğü bu tarihsel süreçte bir olayın/ olayların dakikalar içerisinde dünyaya anında hemen sosyal medya üzerinden yayılıyor olması, kendisinin ciddi anlamda kamuoyun da tepkilerini toplamasına neden oluyor.

En son bunun somut örneği olarak, Hınıs’ta 4. Haziran’da yaşanan linç olayında “yoksul Kürt Alevi” köylüsüne yığınların gözü önünde cezasızlık gücünü malum merkezden alarak linç uygulanmıştır. Hiçbir tepkinin oluşmamasının nedeni iyi sorgulanmalıdır. Neden ve niçin bir tepki bu merkezde çok sınırlı olmuş? Dışarıdan gelenlerin kısmen örgütlemeye çalıştığı protesto eylemleri kim hangi merkez tarafından engellendi ? Kendilerine sömürgeci hukuk içinde küçük iktidar oluşturanların her gün halka baskı yapanların etkisinin olmadığını söylemek doğru değildir. Kimilerinin olayı, sıradan hemen genelde bilinen “Alevilik ve Sünnilik” meselesine atfetmesi gerçeklikten uzak bir durumu da yansıtmıyor. Sömürgeci hukuk içinde oluşturdukları iktidar merkezlerinin hangi merkez tarafından beslendiği biliniyor.  Oysa buradaki düşmüşlük o kadar derin ki tarihi köklerine Seyh Sait ve Seyit Rıza torunlarının o “küçük iktidar güçlerinin” hangi merkez tarafından korunduğunu iyi biliyor. Dün olduğu gibi bugün de halen bu “küçük iktidar” çevrelerinin yoksul halk üzerindeki baskısı yerel düzeyde yayılmaktadır. Yerelden evrenselliğe bu küçük iktidarı dağıttıkça yurtseverlik çizgisinin hayat bulması için çalışmak artık elzemdir.

22 Haziran 2024

Not: Hınıs’ta yaşanan bu olaydan sonra Hınıs Halk İnisiyatifi  Avrupa’nın açıklamasını yayınlıyoruz. Denge Kürdistan Yayın Kollektifi

BASINA VE KAMUOYUNA

Erzurum Hınıs Güzeldere köyünden Yusuf Bingöl 1 Hafta önce Hınıs merkezde Abisi ile Hunharca acımasızca adeta linç edildiler.

Kardeşi ile ağır yaralı olarak kaldırıldığı Hastanede aldığı darbeler sonucunda hayata tutunamadığını üzülerek belirtmeliyiz. Her şeyden önce acılı Aileye baş sağlığı canımıza Allahtan rahmet diliyoruz. Evet bu bir cinayettir. Bu ciyati hangi merkez tarafından örgütlendiğini biliyoruz. Bizler Seyh Sait ve Seyit Rıza torunları olarak bu cinayeti kınıyoruz. “Küçük iktidar” çetelerinin kimin korunmasında olduğunu biliyoruz. Gücünü cezasızlığını bu merkez den alanlar bilsinler ki Seyh Sait ve Seyit Rıza torunları olarak bu olaylarının karşısında yurtsever halkımızın daha duyarlı olması gerekmektedir. Bu küçük iktidar çetelerinin oynunu mutlak bozacağız. Dost da düşmanda bunu iyi bilsinler.

Bu cinayetle Hınıs’taki toplumsal barışa kast eden bir durum olarak görüyoruz. Ve biz biliyoruz ki Hınıstaki bu katil çete, alevisi ile sunnisi ile tüm Hınıs toplumunu da rahatsız etmektedir. Bu katil Çeteyi ve arkasındaki anlayışı sert bir şekilde mahkum ediyoruz.

Yurtsever halkımızın; Seyh Sait ve Seyit Rıza torunları olarak bu cinayeti küçük iktidar çetelerinin oyunlarını boşa çıkaracağız. Hınıs halk inisiyatifi olarak bu olayların takipçisi olacağımızı kamuoyuna

saygılarımızla paylaşıyoruz.

Hınıs halk inisiyatifi Avrupa

Diğer Başlıklar

DEVRİMCİ KİŞİLİK SORUNLARI (5) Hamit BALDEMİR

DEVRİMCİ KİŞİLİK SORUNLARI (5) Hamit BALDEMİR Kürdistan Bağımsız olmadan Demokratik Türkiye Mümkün Değildir Bizim ülkemiz …

DEVRİMCİ KİŞİLİK SORUNLARI! Hamit BALDEMİR

DEVRİMCİ KİŞİLİK SORUNLARI (4) Dünya devrimci hareketin ve reel sosyalizmin deneyimi gösteriyor ki, böyle kısa …

DEVRİMCİ KİŞİLİK SORUNLARI (3)

DEVRİMCİ KİŞİLİK SORUNLARI (3) Proletaryanın Devrimciliği ve Komünist Parti Koşulu Proletaryanın, toplumsal üretimdeki yer ve …

DEVRİMCİ KİŞİLİK SORUNLARI (2)

DEVRİMCİ KİŞİLİK SORUNLARI (2) İlk insanın üretim faaliyeti.İlkel dönemin üretim araçlarının gelişimi ile somutluk kazanan …