İşçiler, Emekçiler, Gençler, Aydınlar, Anneler, Hümanistler..
Tutsaklar’ın Devrimci Direnişine Sahip çıkın
(KKP Merkez Komitesi)
Ölüm orucu direnişi devam ediyor. Tutsakların F Tipi cezaevlerine karşı haklı direnişi heryerde sürüyor.
KKP insanım diyen herkesi devrimci tutsakların, haklı ve onurlu direnişine omuz vermeye çağırıyor.
KKP Devrimci Tusakların haklı direnişinin yanındadır. Faşizme, Şovenizme ve sermayeye karşı tüm devrimci, İlerici Güçleri birlikte hareket etmeye çağırır.
Devlet ölüm orucunun 61. günpnde tutsaklara savaş açtı. Devlet ölüm orucunun 61. gününde ölümle boğuşan tutsaklara saldıracak kadar ilkel bir vahşet sergiledi.
Ağır silahlarla donatılmış ve bir yıl boyunca özel eğitilmiş askeri birliklerle, dozerlerle, itfaiye araçlarıyla cezaevlerine saldırıya geçti. Onlarca ölü yüzlerce yaralı.
İnsanlık 21. yy’a hazırlanırken, TC Devleti tutsak ettiği ve ölümle yüzyüze gelen tutsaklara saldırdı. Tutsakları diri diri yaktı.
“Kıbrıs Fatichi (!)” Ecevit böylece cezaevlerini “düşman issali”nden kurtardığından dolayı artık “cezaevleri fatichi” ünvanınıda alabilir.
Tüm Haber spikerleri savaş muhabirleri edasıyla haberleri, “şimdi güvenlik güçlerimiz cezaevlerine girdiler, koğuşları teker teker işgalcilerden temizlediler” türünden sevinçle duyuruyorlardı.
Devlet, tüm militarist gücüyle devrimci tutsaklara savaş açtı. Ve tam bir sahtekarlıkla bu savaşın adına “hayata dönüş” operasyonu adı verildi. Bu savaşın hazırlıklarının bir yıl öncesinden, koordineli sürdürüldüğünü iç işleri bakanı itiraf etti.
Başbakan Ecevit tutsaklara karşı savaş açtıklarını şu sözlerle tüm kamuoyuna ilan etti: “böyle bir silahlı mücadeleye mecbur kalmamak iin haftalarca büyük bir sabır gösteriyorduk.”
Devlet, devrimci tutsaklara karşı, “silahli mücaldele” kararını aldı ve dün yürürlüğe koydu. Ecevit tam bir riyakarlıkla bu silahlı müdehalenin gerekçesini de “teröristleri terörizmden kurtarma” olarak açıklıyordu. Ecevit kinli ve öfkeli olduğu olduğu kadar şaşkındıda. Bir taraftan “kimsenin burnu kanamaması için operasyonda özel itina gösteriliyor“ diyor. Aynı Ecevit tutsaklara yönelik “ silahlı mücadeleye mecbur” kaldıklarını açıklıyordu.
“Hayata dönüş” operasyonunda devlet ölüm orucunda olan tutsakları diri diri yaktı. Bu gerçek tüm çiplaklığıyla açığa vurdu. Burjuva medyasının, faşist devletin tutsakları yakma operasyonunun üstünü örtmeye dönük tüm çabaları sonuçsuz kaldı. Saldırıda tesadüfen kurtulan tutsak Hacer Arıkan’ın TV ekranına yansıyan “bizi diri diri yaktılar” feryadı başta ecevit olmak üzere hükümetin ve rejimin yetkilerinin suratına şamar gibi indi. Teşhir oldular.
Adalet bakanı Türk “ölenler operasyonda kaynaklanmadı, ölenler örgüt kararıyla kendilerini yaktılar” şeklindeki iki yüzlü beyanını ve kodlanmış basının “örgüt liberi telefonla militanlara kendinizi yakın talimatı verdiler” yönündeki uyduruk sahte bant kayıtlarını… Hacer Arıkan’ın ağzından ancak çıkabilen”bizi diri diri yaktılar” fryadı yalanlıyordu.
Burjuva basın, görüşmeler boyunca hükümetin iyi niyetle davrandığını, fakat buna karşı “teröristlerin” uzlaşmaz davrandıklarını yazdı. Tutsakların hükümetin sözlü ve her tarafa çekebilen, keyfiyet içeren beyanlarına güvenmemekle nasılda haklı oldukları bir kez daha ortaya çıktı. Can alan operasyonlarla tutsaklar F tipine gönderildiler bile. Tutsaklar Edirne, Sincan ve Batman cezaevlerine sevkedildi.
İşçiler, Gençler, Aydınlar, Devrimci kamuoyu
Faşist şoven hükümet sadece tutsaklara değil Türkiye ve Kuzey Kurdistan işçi emekçi halklarına karşı topyökün savaş açtı.
Rejim ve hükümeti; emperyalizme ve IMF’ye köle, halklarımıza ise şahin ve saldırgan… hükümet ve sermaye ekonomik, sosyal, siyasal tüm araç ve yöntemlerle işçi sınıfına ve Kürdistan ulusal özgürlük mücadelesine saldırıyor.
Hükümet ve sermaye ABD’nin Avrasya stratejisinde kilit rol biçtiği Türkiye’de tüm devrimci, ilerici dinamikleri tasviye etmeyi hedefliyor. Tutsaklara yönelik operasyon bu bütünlüklü stratejinin bir parçasıdır.
Türkiye ve Kuzey Kürdistan işçi-emekçi halkları, komünist ve ilerici hareketleri bu emperyalist ve gerici, şoven dayatmaya teslimolmayacaklardır. Kavga sürüyor, sürecek…
KKP tüm ilerici, devrimci, komünist güçleri şovenizme, faşizme, kapitalizme ve emperyalizme karşı ortak mücadele etmeye çağırır.
KKP, devrimci tutsakların devam eden direnişiyle her alanda dayanışmayı güçlendirmeye çağırır. Bu kavga hepimizin kavgasıdır.
20 Aralık 2000
Partiya Kominista Kurdıstan (KKP)
Merkez Komitesi